Tanrı ağır ağır ağlamış tüm gece,

Şehir fazlasıyla ıslak.

Kızgın bir rüzgar var havada, 

Bahara küfür edermişcesine.

Her köşede ters dönmüş birkaç şemsiye epeyce yırtık.

Bütün çocukların ayakkabıları su almış sokaklarda, çoraplar yaş.

Kimisi yağmuru dinleyerek şarap tokuşturuyor balkonunda,

Kimi ise sığınacak bir kuytu aramakta kucağındaki çocuğuyla.

İpekten bir elbise birinin göğüsünde, diğerinin üzerine çuvaldan dikilme bir elbise.

Şöminene odun at içkini yudumla keyifle.

Sen ise çöpten topladığın kartonları yak “bu gece de donmayayım” diye.

Yüz çeşit yemek koy önüne, mideni değil sen anca egonu besle. Kuru ekmeğe muhtaç diğerlerini düşünme.

Kader deyip sorgulamaya kalkmaz kimse.

Bir ucu gökte, diğeri yerde terazi gibi refah düzenine.

Dünyaya inen her cellat uğrar zaten yoksulun dinine,

Sahip çık kendine, yarattıktan sonra bakmaz bir daha Tanrı insanın suretine.

Betül Albayrak

search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close