HİSSETTİĞİ KADAR YAŞAYAN DÜNYA

Her beden bir şekilde buluyor hayattaki yerini

Kan kırmızısı, alacalı gökdelenler içinde bazen

Bazen de gökyüzüne uzanan gecekondulara sığıveriyor yaşam

Kimisi sarmalıyor kendini samurdan kürklere

Kimisi umuda, aydınlığa, geleceğe sığınmış beklemekte

Demirden ağlar örüyor buzdan kalpler bir yerlerde

Bir de yaşamdaki güzelliklerin

Nabzını tutanlar var, azınlıkta da olsa.

İşte güzelin peşinde olan bu insanlarla dolsun istiyorum

Küçücük, bir hayli çekingen, ara sıra korkusuz

ve kırılgan dünyam.

Sıcacık gülümsemeleriyle gününüzü aydınlatan,

Çok seven, çok üzülen, çok ağlayan insanlarla

Dolu bir dünya var hayallerimde.

Kalbi alabildiğine açılan denizlere, okyanuslara

Bir çiçek solsa yıkılacak kadar narin

Güneşe meydan okuyacak kadar gözü pek

Bir rüzgarla titreyip, yılmadan yolunu bulan

Bir dünya benimkisi.

Hissetmekten, dokunmaktan korkmayan

Bir dünya var kalbimde

‘keşke’ nedir bilmeyen;

Pişmanlıktan haberi dahi olmayan, bir dünya.

“Ne zavallı bir hayat benimkisi

Çok şey hissedip

Yeterince yaşayamıyor!”

Diyen yazarları olmayan bir dünya

Yani, hisseden

Hissettiği kadar da yaşayabilen bir dünya

Belki de gökdelenlerin, gecekonduların

Samurdan küreklerin, demirden ağların

Ve buzdan kalplerin kıyısında köşesinde

Böyle bir dünya hasretiyle yanıp tutuşan

Birileri vardır, tıpkı benim gibi; kim bilir?

Duru Kebapçı

Şiir Kategorisi 14-17 Yaş Birincisi

search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close