İNSANOĞLU

Bazen bir rüzgâr vurur camına,
Geldiği toprakların acısını hissedersin.
Ardından yağmurlar getirir,
Hangi insanın gözlerinden kopup gelmiş
Bilemezsin.
Gök çığlık çığlığa fırtınalar koparır,
Hangi annenin sessiz feryadı
Duyamazsın.
Bazen güneş vurur yüzüne,
Hangi tepenin ardında
Kolu kırık bir şehir bırakmış,
Anlayamazsın.
Kış koluna takıp getirir yoksulluğu,
Neye uğradığını şaşırırsın.
Ağustos böceği gibi,
Görmezden geldiğine sığınırsın.
Bahar tamir ederken tüm kırıkları
Kış ardında kaç ölü nefes bırakmış,
Sayamazsın.
Kapalı bir günde bakarken havaya,
Bulutlar insanlığın hangi ayıbını
Saklıyor yine gökten, diye,
Kendi kendine sorarsın.
Şimşekler çaktığında aynı anda,
Hangi çocuk
Annesine sığınamayacak kadar uzakta,
Hangi çocuk
Sığınacak bir sığınak bile bulamamış,
Bilemezsin.
Kuyunun dibindeki insanlığı,
Savaşlar besler
Daha kaç can kurban edilecek,
Kestiremezsin.
Bir hayvan zincir zincir ölüme terk edilirken
Kaç tanesi aynı acıyı yaşamış,
Düşünemezsin.
Sen insanoğlusun,
Sen merhamet nedir,
Öğrenmedin, öğrenemezsin.

EDA ÇAĞLAK

Şiir Kategorisi 14-17 Yaş İkincisi

search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close